Kimileri sistem demeyi tercih ediyor. Mesela TÜSİAD gibi. 2017 yılında referandumla kabul edilen Anayasa’nın sistem değişikliğinin ötesinde olduğunu düşünüyorum…
Parlamenter rejimden tek adam rejimine geçtik. Hem de öyle bir geçtik ki dünyada eşi benzeri ender görülen şekilde… Bizi yönetecek kişiye muazzam yetkiler verdik ama aldığın kararlardan sorumlu değilsin dedik…
Süper yetki sıfır sorumluluk…
Üstelik kuvvetlerin uyumu adına fiilen kuvvetler birliğini getirdik. Yasamayı/Yargıyı/yürütmeyi tek elde topladık.
Bu rejim değişikliği değil mi?
Batı demokrasilerinde olmayan yönetim tarzı. Sadece doğunun kalbur üstü demokrasilerinde var… Mesela Rusya’da, Çin’de…
Tek adam 2021 yılının eylül ayında öyle bir karar aldı ki, Türkiye üç ayda fakirleşti. Orta sınıf altı ayda yok oldu. Yoksullar açlığa mahkum oldu. Varlıklıların serveti dörde beşe katladı…
Türkiye o gündür bu gündür toparlanamıyor…
Tek adam irtifa kaybediyor, partisi ayakta kalma mücadelesi veriyor. Eski havasının yerinde yeller esiyor.
İzliyorum iktidar cenahında herkes sinirli, herkes barut fıçısı gibi. Hani derler ya kibrit çaksam patlayacak. Aynen böyleler!
Patlıyorlar da…
Hırslarını muhalefetten, kendilerini eleştirenlerden, protesto edenlerden, hak, hukuk arayanlardan çıkarmaya çalışıyorlar…
İktidar insanları korkutursam, ses çıkaramaz hale getirirsem, evlerine kapanmaya zorlarsam ülkeyi rahat yönetirim diye düşünüyor. Bu yüzden sistematik hamleler yapıyor…
Her kesimden laf söyleyeni gözaltına alıyor, tutukluyor, dava açıyor…
Gözdağı veriyor… Toplumu kıskaca almak istiyor…
İstanbul Belediye Başkanı’na 25 yıl hapis ve bir o kadar da siyaset yasağı isteniyor. Zafer Partisi Genel Başkanı tutuklanıp hapse atılıyor. 4 yıl hapsi isteniyor. Belediyelere şakır şukur kayyum atanıyor. Galiba 13 oldu. Gazeteci arkadaşlarımızın 14 yıla kadar hapis yatmaları talep ediliyor. Genel yayın yönetmenimiz tutuklu, Gaziantep’te işçileri örgütlemek suçundan sendika başkanı tutuklandı. Patronları AKP’li diye işçilere hak arama yasağı getirildi. Ana muhalefet partisine soruşturma açıldı. Tweet attığı için Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla tutuklanan yüzlerce kişiyi saymıyorum. Daha ne olsun…
Trajikomik olanı Tatvan Belediye Başkanı’nın seçildiği gün yani 10 ay önce makam odasında asılı olan Erdoğan’ın fotoğrafını indirdiği için önceki gün gözaltına alınmasıydı.
Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasının duvarına asmamak bile artık suç!..
Mevcut yasalar yetmemiş olmalı ki, iktidar kendi denetimindeki kurullara süper yetkiler veren yasalar çıkardı. Savcılar değil, hakimler değil, artık bürokratlar astığım astık kestiğim kestik deyip şirketlere el koyabilecekler…
Medya zaten baskı altında. RTÜK kötü haber vermeyin, yorum yapmayın aksi halde ceza veririm diye haber kanallarını tehdit ediyor. Pembe haberler istiyor…
Görünen o ki seçime doğru iktidar daha da sertleşecek.
Otoriter rejim totaliter rejime dönüştü…
