Birçok kişi bu durumu sadece bir halkla ilişkiler kampanyası olarak görmekle birlikte, Zuckerberg’in stratejik hamlelerinin ardındaki gerçek motivasyonlar ve hedefler üzerine çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bu, sadece bir imaj tazeleme çabası mı, yoksa Facebook’un geleceğine yönelik daha büyük bir vizyonun parçası mı?
Mark Zuckerberg ve şirketi Meta’nın şu anki hali, herhangi bir PR başarısından ziyade, üzerlerinde dolaşan büyük bir krizin gölgesinde kalmış durumda. Son zamanlarda Zuckerberg’in PR stratejilerine övgü yağdıran analizler, büyük ölçüde eleştirel bir bakış açısından yoksun. Zuckerberg’in sosyal medyadaki etkileşim çabaları ve dışa dönük tutumu, gerçek bir samimiyet göstergesi olmaktan çok, insanların dikkatini çekme amacı taşıyor. Zuckerberg’i daha “gerçek” ve “doğal” olarak tanımlayan yorumlar, aslında onun hakkında ne kadar düşük beklentilerimiz olduğunu gözler önüne seriyor.
Mark Zuckerberg neyin peşinde? Herkes bunu konuşuyor!
Meta’nın ve Zuckerberg’in genç kullanıcıları nasıl olumsuz etkilediğine dair iddialarla dolu büyük bir dava ile karşı karşıya olduğunu düşündüğümüzde, bu PR çalışmalarının yetersiz kaldığını söylemek pek de yanlış olmaz. Özellikle Instagram’da estetik operasyon filtrelerinin yasaklanmasının önüne geçilmesi, çocukların platformu politikalara aykırı bir şekilde kullanmalarına göz yumulması ve yetişkinlerin çocuklara cinsel tacizde bulunmalarını engelleyecek tedbirlerin yetersizliği gibi konular, Zuckerberg’in liderliğindeki Meta’nın etik dışı kararlarına dair ciddi suçlamaları beraberinde getiriyor.
Zuckerberg’in Kongre ifadesindeki viral olan anlar, özellikle çocukların çevrimiçi istismarına uğramış ailelere yönelik stresli bir özür dilediği an, aslında onun imajını iyileştirmekten çok uzak. Ayrıca, Instagram’da çocuk cinsel istismarı içeriklerinin arama sonuçlarında belirmesiyle ilgili uyarıların yer aldığı bir posterboard gösteren Senatör Ted Cruz’un o anı, Zuckerberg’in ve ekibinin kamu imajını düzeltme çabalarının ne kadar boş olduğunu ortaya koyuyor.
